DİKSİYON 2. KAYNAK

ALISTIRMA: FONETIK
Ünlüler
A
Konusma dilimizde birbirinden ayri söylenen iki (a) vardir. Bunlardan biri (kalin a) digeri de (ince a) dir. Her iki (a) bazen uzun, bazen kisa okunabilir. Bu iki (a) yi söylerken birbirinden ayirt etmek için (ince a) nin üzerine su ( ^ ) isareti koyarak gösterelim.
Kalin A
Su sekilde söylenir: Dil dogal durusunu degistirerek ortaya dogru biraz yükselir, dudaklar hareketsiz, yanaklar gevsek ve çeneler açik. aaa aaaa aaaa
Elâlem ala dana aldi ala danalandi da biz bir ala dana alip aladanalanamadik. Akrabanin akrabaya akrep etmez ettigini. Aglarsa anam aglar, kalani yalan aglar.
Ince A
(Kalin a) ya oranla daha ileriden söylenen bir ünlüdür. Dilimize geçen yabanci kelimelerden gelmistir. Bu kelimelerin basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: lâla, lâstik, hâl. hâlbuki, lâf, lâkirdi, lâle, lâl, kâse, lâle, lânet, lâzim, kâzim, kâtip gibi.
Lâla lâtif lâleli lâmbasini lâcivert lâke lâvabodan nâzik, nâdide sefkâte verdi.
Uzun A
Bunu da (â) seklinde gösterelim :
Önek: Nâne, nâdir, nâme, câhil, câhit, seyahât, sâdik, sâbit, kâtil, nâzik târih, mâvi, hâttâ, hârf, dikkât, sefkât, kabahât, sihhât, nâmus, nâne, nâsihat,
E
Konusma dilimizde birbirinden ayri söylenen iki (e) vardir. Bunlardan biri (açik e) digeri de (kapali e) dir. Bu iki (e) yi söylerken birbirinden ayirt etmek için (kapali e) nin üzerine su () isareti koyarak (açik e) den ayiralim. eee eeee eeee
Açik E
(Açik e) su sekilde söylenir: Çeneler (a) ünlüsünde oldugu gibi, dil ileri dogru yükselir. Kelime basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Es, sen, sene- Edebi edepsizden ögren: Ekmegi ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver: Evlinin bir evi, evsizin bin evi var. - Bir elin nesi var, iki elin sesi var. - Sen dede ben dede bu ati kim timar ede.
Kapali E
(Kapali e) su sekilde söylenir: dudak kenarlari kulaklara dogru biraz yaklasip çeneler hafifçe sikilir.
Gece penceredeki benekli tekir kedi tenceresindeki eti yedi.
I
Su sekilde söylenir: Çikis noktasi damagin arka kismindadir. Dudaklarin kösesi kulaklara dogru açilir. Dil damagin arkasina dogru toplanarak dar bir geçitten havayi birakir. Dilimizde (i) ünlüsü kelime basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Isi, islik, ilicali iiii iii iiiii
- Ihlamuru isit: Tikir tikir: Miril miril: Sikir sikir. Yigin yigin, kipir kipir, gicir gicir, islak islak, piril piril, firil firil, ziril ziril.
I
Su sekilde söylenir: Çikis noktasi damagin ön kismindadir. Dudaklarin kösesi kulaklara dogru açilir, dil damagin iki yanina dayanarak dar bir geçitten havayi birakir. Kelime basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Iz, dil, izci iii iiiii iiiii
Iki dinle bir söyle- iki el bir bas içindir.
Dilimizde süresi uzun olan (i) lere rastlanir:
Icat, biçare, bitap, bitaraf, veli, fenni, fiziki, cani, hayati, nihai, fuzuli, deruni
O
Konusma dilimizde kalin ve ince olmak üzere iki ayri O vardir.
Kalin O
Çeneler açik, dudaklar birbirine yakindir ve agiz içi yuvarlaktir. Kelime baslarinda sik rastlanir. Örnek: Ot, ova, ocak, olmak, ordu, oda, orman, ortak, bando, banyo, biblo, bono, fiyasko, tango, solo, fono, foto, radyo, stüdyo, sato, tempo, vazo, Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz. oooo oooo ooo
Ince O
Biraz daha ileriden daha az yuvarlak yapilarak söylenir.
Lobutlari los locasinda notaliyan normâl lort losyoncusunun lokantasinda nohutlari lokumlarla karistirdi.
Ö
Çeneler ve dil (açik e) ünlüsünde oldugu gibidir. dudaklarin alt ve üst köseleri birbirine yaklasip agiz küçük bir yuvarlak gibi olur. (ö) ünlüsü çogunlukla kelime basinda bulunur. ööö ööö öööö
Örnek: öbek, öc, ödenek, ödünç, ödesmek, ödev, öfke, ögrenmek, ögrenim, ögretim, ögünmek, ögüt, ökçe, öksürük, örs
- Ölenle ölünmez. - Ölüm kalim bizim için. - Önce düsün. sonra söyle. - Öfkeyle kalkan zararla oturur.
U
Konusma dilimizde birbirinden ayri söylenen iki (u) vardir. Bunlardan biri (kalin u) digeri de (ince u) dur.
Kalin U
Çeneler açik, dudaklar birbirine iyice yaklasik ve agiz tam bir küçük yuvarlak olur. Örnek: Uç, ucuz, uçak, uçurum, uykucu, ulu uuu uuu uuu
Unkapani ugradigi ugursuzluktan upuzun uzandi.
Ince U
(Kalin u) ya oranla daha ileriden söylenir. Ünlüsü çogunlukla yazida (ü) ünlüsü ile gösterilir. Örnek: Rûya, rûzgâr, hûlya, gûya, lûzûm, lûtfen, lûgat, nûr, nûmara, Nûri,
Gûya Hûlya rûyasinda Lûtfiye nûmarali nûtuk söyliyerek lûtfetmis.
Ü
Çeneler ve dil (açik e) ünlüsünde oldugu gibidir. Dudaklarin alt ve üst köseleri birbirine iyice yaklasir ve büzülür. (ü) ünlüsüne dilimizde kelime basinda, ortasinda ve sonunda sik rastlanir. Örnek: Üç, üçgen, üçlü, üçüz, üflemek, ülker, ülkü, ün, ünlem, ünlü, üreme, ürkek ,ürpermek, üzüm, üstün, üsenmek, ütü üüü üüü
- Üzüm üzüme baka baka kararir. -Ülker üzüntüden üzüm üzüm üzüldü. -Ürümesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir.
Ünsüzler
B
Dudaklarin birlesip açilmasiyla meydana gelir. Kelimenin basinda veya ortasinda bulunur. Kelime basinda örnek: Bas, bos, biçak, biber Kelime sonunda (p)ye dönüsür. Örnek: Kitap, kap, hesap, çorap. Ancak kelime sonunda ünlü bulunursa eski konumuna döner: Örnek: Kitabi, dolabi, kabi, hesabi
Gerçekte (p) ile biten kelimeler ise degismezler. Örnek: sap-sapi, çöp-çöpü, top-topu, tüp-tüpü, küp-küpü, kulp-kulpu, hap-hapi,
Bi Be Ba Bo Bu Bö Bü Bi    Bip Bep Bap Bop Bup Böp Büp Bip
Bil Bel Bal Bol Bul Böl Bül Bil    Bir Ber Bar Bor Bur Bör Bür Bir
Bit Bet Bat Bot But Böt Büt Bit    Bis Bes Bas Bos Bus Bös Büs Bis
Babasinin benekli bildircini bitisik bostanda böceklerden bunalarak büzüldü.
C
Disler birbirine yaklasik, dil ucu dizlerin ön kenarina yayilmis, alt çene asagi düserek çikar. Örnek: Cam. caba, cacik, coskun, cömert, cüce, cümle. Kelime sonunda (ç) olur.
Ci Ce Ca Co Cu Cö Cü Ci    Cip Cep Cap Cop Cup Cöp Cüp Cip
Cik Cek Cak Cok Cuk Cök Cük Cik    Cit Cet Cat Cot Cut Cöt Cüt Cit
Cambaz Cevat ciliz cimri coskunla cömertlige cumbada cüret ettiler.
Ç
C harfinden biraz daha sert olarak çikar. Çikis biçimi aynidir.
Çi Çe Ça Ço Çu Çö Çü Çi    Iç Eç Aç Oç Uç Öç Üç Iç
Çip çep Çap Çop Çup Çöp Çüp Çip     Tiç Teç Taç Toç Tuç Töç Tüç Tiç
Piç Peç Paç Poç Puç Pöç Puç Püç Piç    Siç Seç Saç Soç Suç Söç Suç Süç Siç
Çardakli çesmedeki çirak, çiçekleri, çorbanin çöregini ve çuvallari çürüttü.
D
Dilin damagin ön kismina üst dis köklerine dokunmasiyla çikarilir.
Örnek: Dam, dal, dar, dis, dis, dadi, dede, deney,-demir,
Kelime sonunda (t) olur. Yalniz anlamlan ayri olup söylenisleri benzeyen bir kaç kelimeyi birbirinden ayirmak için (d) olarak yazilir. Örnek: Ad (isim), at (hayvan), od (ates), ot (bitki), had (derece), hat (çizgi)
Di De Da Do Du Dö Dü Di    Dip Dep Dap Dop Dup Döp Düp Dip
Dik Dek Dak Dok Duk Dök Dük Dik    Dit Det Dat Dot Dut Döt Düt Dit
Dir Der Dar Dor Dur Dör Dür Dir     Diz Dez Daz Doz Duz Döz Düz Diz
Davulcu dede disarlikli dikisçiyi dolandirirken dönemecin duvarindan düstü.

F
Üst kesici disler alt dudagin üstüne dokunup açilmasiyla çikarilir. Dilimizde çogunlukla kelime basinda, pek seyrek olarak da ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Fal, fil, fakat, falaka, falanca, faras, felek, ferman, fasafiso, federasyon, felâket, felç, fevkalâde, frak, fitre, film•, fayans, fötr, fonojenik, futbol, füze
Fil Fel Fal Fol Ful Föl Fül Fil    Fit Fet Fat Fot Fut Föt Füt Fit
Fip Fep Fap Fop Fup Föp Füp Fip    Fif Fef Faf Fof Fuf Föf Füf Fif
G
Dil sirtinin damagin gerisini, bir de damagin daha ön kismini kapatmasiyla meydana gelir. Örnek: Gaga, gagalamak, gam, galiba, gar, garaj, gargara, gazete, gelincik, göçmen, gölge, gönye, görev, güzellik.
(G) ünsüzünün iki çikis noktasi vardir. Ince ünlülerle damagin ön kismindan çikar. Örnek: Gâh, gel, gör, git, gûya, güç. Kalin ünlülerle damagin gerisinden çikar. Örnek: Gar, gicik, gocuk, guguk, gibi.
Gi Ge Ga Go Gu Gö Gü Gi    Gik Gek Gak Gok Guk Gök Gük Gik
Gip Gep Gap Gop Gup Göp Güp Gip    Gif Gef Gaf Gof Guf Göf Güf Gif
Gil Gel Gal Gol Gul Göl Gül Gil    Gir Ger Gar Gor Gur Gör Gür Gir
Galip Geyvede gir gir giden gocuklu göçmen gururluya güldü.
G
Dilimizde varligini ancak kendinden evvel gelen ünlünün süresini uzatmakla hissettirir. Kelime basinda bulunmaz, iki ünlü arasinda ise ikili ünlü meydana getirir. Örnek: Bogaz-boaz, dogal -doal, yogurt - yourt
Konusma dilimizde bazan y ve v seslerine döner. Örnek: Eger-eyer, diger-diyer, soguk-sovuk
Gi Ge Ga Go Gu Gö Gü Gi    Gir Ger Gar Gor Gur Gör Gür Gir
Gip Gep Gap Gop Gup Göp Güp Gip    Gil Gel Gal Gol Gul Göl Gül Gil
H
Bir soluk harfi olup agzin (kalin a) ünlüsünü çikardigi durumla meydana gelir. Örnek: Habbe, haberci, haber, hacamat, haci, haciyatmaz, hadde, hademe, hafiz, hafif, hafta, hakiki, hakir, hâlbuki, hallac, hassâs, hece, himhim, hipnotizma, hokkabaz, hulâsa, hulyali, hüner, hücum, hücre, hüviyet,
Hi He Ha Ho Hu Hö Hü Hi    Hih Heh Hah Hoh Huh Höh Hüh Hih
Hip Hep Hap Hop Hup Höp Hüp Hip    Hit Het Hat Hot Hut Höt Hüt Hit
Hil Hel Hal Hol Hul Höl Hül Hil     Hir Her Har Hor Hur Hör Hür Hir
Habes hemsire hirkali hizmetçi hoppa hödüge hurmalari hürmetle sundu.
J
Disler birbirine, dil sirti da kati damaga yaklasir, havanin dil ortasindan sizmasindan meydana gelir. Örnek: Jale, Japon, jandarma, jambon, jelâtin, jeoloji, jeolog, j jest, jilet, jübile, jüri.Halk arasinda (j) ünsüzünün (c) oldugu görülür. Örnek:Japon- Capon, jandarma - candarma, panjur = pancur, jurnalci = curnalci,
Ji Je Ja Jo Ju Jö Jü Ji     Jij Jej Jaj Joj Juj Jöj Jüj Jij
Jir Jer Jar Jor Jur Jör Jür Jir    Jil Jel Jal Jol Jul Jöl Jül Jil
Jip Jep Jap Jop Jup Jöp Jüp Jip    Jis Jes Jas Jos Jus Jös Jüs Jis
Japon jeolog jiletini jurnaliyle jüriye verdi.



K
Dil sirtinin damagin gerisini, bir de damagin daha ön kismini kapatmasiyla meydana gelir. Ince ünlülerle damagin ön kismindan kalin ünsüzlerle ise arka kismindan çikar. Örnek1: Kel, kir, kör, kâtip kâhya, Örnek2: Kaba, kaya, kaçak, kadastro, kadin kadife, kalp, kal
Ki Ke Ka Ko Ku Kö Kü Ki    Kik Kek Kak Kok Kuk Kök Kük kik
Kil Kel Kal Kol Kul Köl Kül Kil     Kir Ker Kar Kor Kur Kör Kür Kir
Kip Kep Kap Kop Kup Köp Küp Kip    Kit Ket Kat Kot Kut Köt Küt Kit
Kara ketenlik külahli kus kara kediyi yedi
L
Dil ucu damagin ön kismina(lale), bir de daha gerisine(olay) dayanir, hava dilin yanlarini titreterek sizar. Örnek: lâbirent, lâboratuvar; lâcivert; lâçka, lâdes, lâf, lâkap, lâhana, leylâk, leziz, limon, lise, litografya, liyakat, löca, lödos, lökanta, lokma, lökomotif, lösyon, lös,
Li Le La Lo Lu Lö Lü Li     Lil Lel Lal Lol Lul Löl Lül Lil
Lir Ler Lar Lor Lur Lör Lür Lir    Lip Lep Lap Lop Lup Löp Lüp Lip
Lit Let Lat Lot Lut Löt Lüt Lit     Lin Len Lan Lon Lun Lön Lün Lin
(L) ünsüzü bazi kelime ortalarinda ve sonlarinda kaybolur, Örnek: Nasi sey = nasil sey, kak ordan = kalk ordan, Adi konusmada (r) ünsüzünün (l) olduguna sik rastlanir. Buna (Lelesme) denir.Önek: Birader-bilâder, Berber-belber, servi - selvi, serbest = selbes, bâri = bâli, diye= diyelek, kerli ferli = kelli felli, zemberek -zembelek, merhem - melhem, terlik = tellik, amerikan = amelikan
M
Dudaklarin birlesip açilmasi ve damagin hafif alçalmasiyla meydana gelir. Dilimizde kelime basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Maalesef, macera, maç, madalya, maalmemnuniye, maarif, modern, mücevher, madenî, manzume, müzakere, mütemmim
Mi Me Ma Mo Mu Mö Mü Mi    Mip Mep Map Mop Mup Möp Müp Mip
Mir Mer Mar Mor Mur Mör Mür Mir    Mil Mel Mal Mol Mul Möl Mül Mil
Min Men Man Mon Mun Mön Mün Min    Mim Mem Mam Mom Mum Möm Müm Mim
Muhallebici melankolik Misirli Mirza modern mösyöyle Muradiyede müzik dinledi
N
Dilin damagin ön kismina, dis köklerine dayanip açilmasiyla meydana gelir: Dilimizde kelime basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Nasir, nadan, nadide, nafaka, nafile, naftalin, nakil, nakit , nal nalbant, namaz, namus, nankör, narin, narkoz, nâsihat, nâzim, nazik, nesir, nezaket, nilüfer, nisan
Ni Ne Na No Nu Nö Nü Ni    Nip Nep Nap Nop Nup Nöp Nüp Nip
Nil Nel Nal Nol Nul Nöl Nül Nil     Nir Ner Nar Nor Nur Nör Nür Nir
Nim Nem Nam Nom Num Nöm Nüm Nim    Nin Nen Nan Non Nun Nön Nün Nin
Namli nane nini nini naneleri numaraladi





P
Dudaklarin birlesip açilmasiyla ve açilma sirasinda disariya hava firlamasiyla meydana gelir. Dilimizde kelime basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Paça, paçavra, paket, pala, palamut, panorama, pansiyon, pantolon, papatya, paragraf, paramparça, parasüt, paratoner, parazit, patinaj, pedagoji, plak, plaka, plan, planör, politika, porselen, porsiyon, program, projeksiyon, protesto, psikoloji,
Pi Pe Pa Po Pu Pö Pü Pi    Pip Pep Pap Pop Pup Pöp Püp Pip
Pil Pel Pal Pol Pul Pöl Pül Pil    Pir Per Par Por Pur Pör Pür Pir
Pit Pet Pat Pot Put Pöt Püt Pit    Pis Pas Pos Pus Pös Püs Pis
Palavraci peltek pisirik piskin poturlu porsuk pulcu püskürdü.
R
Dil ucunun yukaridaki kesici dislere yakin noktayla meydana getirdigi kapagin bir çok defa açilip kapanmasiyla meydana gelir. Kelime basinda bulunan (R) kolay söylenir. Fakat kelime sonlarindaki (R) ünsüzlerine önem verilmezse anlasilmasi güç olur. Örnek: Rabita, radyatör, radyografi, rahat, roket, raket, ramazan, randevu raptiye, rol, reçete, rehber, rehin, rejisör, rakip, reklâm, rekor, repertuvar, reverans, rezonans, riyakâr, romatizma, rota, rozet, röportaj, rûya, rûzgâr,
Ri Re Ra Ro Ru Rö Rü Ri    Ir Er Ar Or Ur Ör Ür Ir
Rir Rer Rar Ror Rur Rör Rür Rir    Tir Ter Tar Tor Tur Tör Tür Tir
Fri Fre Fra Fro Fru Frö Frü Fri    Gri Gre Gra Gro Gru Grö Grü Gri
Radyolu ressam Ramis Rasimin romaniyla röportaj yapti
S
Dudaklar açiktir, dilin ucu alt dis köklerine yaklasir ve hava dilin arasindan tonsuz olarak sizar. Dilimizde kelime basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Sap, saat, sabah, sabotaj, saman, servis siska, seksek senaryo, stüdyo, spiker, smokin, hassas, kasa gibi...
Si Se Sa So Su Sö Sü Si    Sil Sel Sal Sol Sul Söl Sül sil
Sir Ser Sar Sor Sur Sör Sür Sir    Sis Ses Sas Sos Sus Sös Süs Sis
Sis Ses Sas Sos Sus Sös Sus Sis    Isi Ese Asa Oso Usu Ösö Üsü Isi
Sandiklida sepetleri sirali simitçi sofrada sökülen sucuklari süpürdü
S
Disler birbirine, dil sirti da kati damaga yaklasir, hava dilin ortasindan çikar. Örnek: santaj, santiye, safak, sahin, saksakçi, simendifer, simsek, sarapnel, sarjör, Sifre, sövale, süphe, sölen,
Si Se Sa So Su Sö Sü Si     Sil Sel Sal Sol Sul Söl Sül Sil
Sir Ser Sar Sor Sur Sör Sür Sir    Sis Ses Sas Sos Sus Sös Süs Sis
Sis Ses Sas Sos Sus Sös Süs Sis    Siz Sez Saz Soz Suz Söz Süz Siz
Samli semsek simsir safak saksaklandi







T
Dilin damagin ön kismina dis köklerine dayanip açilmasiyla meydana gelir:. Dilimizde kelime basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Tabak, taban, tabela, tablet, tablo, talih, tarih, tapu, tatil, teklif, tekzip, telefon, teleskop, televizyon, telgraf, temenni, tempo, temsil, tentene, tepki, terlik, termos, testere, transatlantik, transformatör, trapez, titiz, tiyatro, tren, tribün, turp, turnike, tünel,
Ti Te Ta To Tu Tö Tü Ti    Tik Tek Tak Tok Tuk Tök Tük Tik
Tir Ter Tar Tor Tur Tör Tür Tir    Tit Tet Tat Tot Tut Töt Tüt Tit
Tis Tes Tas Tos Tus Tös Tüs Tis    Tis Tes Tas Tos Tus Tös Tüs Tis
Tatar tepsici tiknaz titiz Tosun tömbekici tulumbaciyla tütün tüttürdü.
V
Üst kesici disler alt dudagin üstüne dokunur. Dilimizde kelime basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Vade, vadi, vagon, vahsi, vakit, vantilâtör, vapur, varil, varis, vasiyet, velvele, vergi, vestiyer, vesvese,
Vi Ve Va Vo Vu Vö Vü Vi    Viv Vev Vav Vov Vuv Vöv Vüv Viv
Vil Vel Val Vol Vul Völ Vül Vil    Vir Ver Var Vor Vur Vör Vür Vir
Vis Ves Vas Vos Vus Vös Vüs Vis    Vis Ves Vas Vos Vus Vös Vüs Vis
Velveleli vasi vesvese vadide vagon verdi
Y
Dil ortasiyla ön damak arasindan çikar. Dilimizde kelime basinda ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek: Yaba, yaban, yagmur, yalan, yamyam, yanki, yan, yaris, yaz, yas, yangin, yayan, toy, çay
Yi Ye Ya Yo Yu Yö Yü Yi     Yiy Yey Yay Yoy Yuy Yöy Yüy Yiy
Yil Yel Yal Yol Yul Yöl Yül Yil    Yir Yer Yar Yor Yur Yör Yür Yir
Yis Yes Yas Yos Yus Yös Yüs Yis    Yiz Yez Yaz Yoz Yuz Yöz Yüz Yiz
Yalvaçli yelpazeli yildiz yirmi yoksul yörükle yumurtalarini yükledi.
Z
Dilin ucu alt dis köklerine yaklasir, hava dilin arasindan tonlu olarak çikar. Kelimelerin basinda, ortasinda ve sonunda bulunur. Örnek; Zafer, zahire, zahmet, zakkum, zalim, zaman, zambak, zamk, zar, zarar, zarf, zemzem, zenci, zerdali,
Zi Ze Za Zo Zu Zö Zü Zi    Zip Zep Zap Zop Zup Zöp Züp Zip
Zil Zel Zal Zol Zul Zöl Zül Zil     Zir Zer Zar Zor Zur Zör Zür Zir
Izi Eze Aza Ozo Uzu Özö Üzü Izi    Zis Zes zas Zos Zus Zös Züs Zis











BOGUMLANMA
Ünlü ve ünsüz sesleri tam bir belirginlikte seslendirebilenler saglam bogumlanma yaparlar. Bogumlanma yetenegimizin gelismesi için ses organlarimizin zorlandigi tekerlemeleri bol bol seslendirmemiz sorumuzu çözmemize yeterli olacaktir. Asagida önce ünlaler ve ardindan ünsüzlerin esas alindigi tekerleme örnekleri verilmistir. Bu tekerlemeleri hatasiz ve çok rahat okuyabilecek sekilde tekrar etmelisiniz. Bogumlanma yeteneginin gelisimi için her türlü metnin bol bol okunmasini tavsiye ediyoruz.
ALISTIRMA: BOGUMLANMA
ÜNLÜLER:
(A) Abanadan Adanaya abarta abarta apar topar ahlatla agdali avuntucu ahmak Ahmetin avandanliklarini aparanlardan Acar Abdullah ile akilli Abdi aksam aksam bize geldi. Al bu takatukalari, takatukaciya takatukalatmaya götür. Takatukaci takatukalari takatukalamam derse takatukacidan takatukalari takatukalatmadan al getir.
(i) Igdirin igil igil akan iliman irmaginin kiyilari iklim tiklim ilgin kaplidir.
(o) Okmeydanindan Oguzeline otostop yap; Oltuda volta at, olta al; Orhangazide Orhanelili Orhana otostopluk ögret; sonra da Osmancikli Osmana otoydu, totoydu, fotoydu, dök!
(u) Uluborlulu utangaç Ulviye ile Urlali ugursuz Ulvi ugrasa ugrasa Urfadaki urgancilara uzun uzun, ulam ulam urgan sattilar.
(i) Ibibiklerin ibiklerini iyice iyilestirmek için Istinyeli istifçi Ibisin istif istiridyeleri mi, yoksa, Iskilipli Ispinoz isportaci Ishakin isligindeki ibrisimleri mi daha iyi, bilemiyorum. Ibisle Memis, mahkemeye gitmis, mahkemelesmis mi, mahkemelesmemis mi?
(e) Eger Eleskirtli elestirmen Esref ile Edremitli Bedriyi Egenin en iyi egercisi biliyorlarsa, ben de Ermenekli Erdem Ergenenin en iyi elektrikcisidir derim.
(ö) Özbezönün özbeöz Ödemisli öngörülü ögretmeni Özgüraslan ile Özgüluslan özellikle özerk ön ögretimde öylesine özverili, övünç verici ve övgüye deger kisiler ki, hani tüm ögretim örgütleri içinde en özgün örnek onlardir diyebilirim.
(ü) Ürdünlü ûnlü üfürûkçü Üryani, Ünye, Üsküdar, Ürgüp üzerinden ûlküdeslerine üstüpü, üstübeç, üvez, üzûm, üzengitasi ve üzünç götürürken, Üveyikten ürûyerek, ûvendirelerini sürüyerek yürüyen ûçkagitçi ütücülerin ürkûntü ûreten ünü batasica ünlemleriyle ürküverdi.
ÜNSÜZLER:
(f) Farfaraci Fikriye ile favorili fasa fiso Fahri Fatsali Fatmayi görünce, feslegenci feylesoy Feyyazi, findikçi Ferhundeyi animsayarak feveran ettiler. Felemenkte Felemenklerin Felemenkçe mi konustuklarini düsûne düsüne fertligi çektiler.
(p) Pohpohçu pinti Profesör pofur pofur pofurdayarak hinçla tunç çanak içinde punç içip pûlverizatör prospektüsünû papazbaligi biblosunun berisindeki papatpa buketinin bu yanina biraktiktan sonra pâlas pandiras Pülümürle Pötürgeden getirdigi pörsük pötikare pöstekiyi Palulularin Pitircik pazarinda partenogenes pasaparolasi ile pertavsiz pervasiz pervaz peysajini ve peronospora pestenkerani pestilini posbiyikli pisbogaz pedegoga Pinarbasinda bes etti.
(m) Marmaradaki Karmarisli mermerciler mermerciligi meslek edinmisler, ama Mamaktaki mamacilar manyetizmacilikla marmelâtçiligi meslek edinememisler.
(v) Virvirci Vedia ile vidi vidici Veli velinimeti vatman Vahit e vilâyette veda edip Vefâ ya dogru vaveylâsiz, velevasiz velespitle volta vururlarken voleybolcu Vatran virtüöz Vicdanî ve Viransehirli vatansever viyolonselist Vecibe ile karsilastilar.
(b) Babaeskili babacan Bahri Beberuhi Bedri ile biyiksiz biçkici bingildak Bahirin Bigadiçteki bonbon bonmarsesine varmislar, o adadakilerin yüzlerine bön bön bakarak, büyülü büyük buhurdanligi bugulu bugulu bosaltip bombos birakmislar, sonra da Bodrumda gözden kaybolmuslar.
(s) Sazende Sazi ile zifoz Zihni zaman zaman sizin sokagin sag kösesinde sinsi sinsi fiskoslasarak sizî zibidi Suziye sonsuz ve sorumsuz sorgun ederler. Sasonun susuz sazliklarinda badece soganla sarmisak yetisebilecegini söyleyen Samsunlu sebzecilerin sözüne sizler de sessizce ve sezgilerinize siginarak inanabilirsiniz.
(s) Savsatli Saban, Sarkislali sipsakçi Sekip, Sishanesden seytankusunu, sis siyeyi sislemis, siye kesise sis demis.
(ç) Çatalagzinda çatalsiz Çatalcali çatalcinin çarpik çurpuk çalçene Çoruhluya çarptirmasina ne dersin? Çatalcada topal çoban çatal yapip çatal satar, nesi için Çatalcada topal çoban çatal yapip çatal satar? Kari için Çatalcada topal çoban çatal yapip çatal satar. Çarik çorap dolak, ben sana çarik çorap dolak mi dedim.
(l) Leyla ile Lalelili Laleye leblebi ile likör ikram etmis. Lüpçüler,1ütfen lüzumlu lüzumsuz lakirdilari birakin da lüzferle rizk, rot, rop, rint, ring, ray, radyoaktivite nedir diye konusun.
(z) Zonguldakli Zaloglu Zöhrenin kizi Zühal zibidi Zekiye ziyafet zerketti.
(s, t, z) Sedat Tinazin tasasi suratsiz teyzesine rastlama sezen siska sülük tazisini tuz tortusu tütsüsüiie tutmasiydi.
(s, s) Su köse yaz kösesi, su köse kis kösesi, 0rtadaki soguk su su sisesi.
(c) Cemil, Cemile, Cemal cumalari cilaci cüce Canipin cicili bicili cumbali ciltevinde cümbür cemaat cacikli civcivle cücüklü cacik yerler sonra da Cebecili cingöz cografyacinin cinci ciciannesinin circirböcegini dinlerler. Ocak kivilcimlandiricilarindan misin, kapi gicirdaticilarindan misin? Ne ocak kivilcimlandiricilarindanim, ne kapi gicirdaticilarindanim.
(d) Dadayli dadimin Dodurgali düdük delisi dedesi diline doladigi dedbebeli dedim dedisiyle dirdirini dilinden düsürüp de bir kez olsun doya doya düden diyemeden, düdenin dallara doldurdugu doyumlu yemislerden doyasiya yiyemeden daridünyadan göçüp gitti.
(k -i-u) Kilisli kikirik kilimci Kilizmandaki kilitli kilisede kimligini kimseye sezdirmeden kucak kucak kuskuslu kuskonmazi kukumav kusuna, kisiliksiz kulagakaçan kirlig kirloz kirpiye de Kusadasinin kushanesindeki kusbasli kusbazla birlikte önce kisnisli kusüzümünû, sonra da Kumlanin kumlu kumlu kuskirazini yutturmus.
(k-i-i) Kinikli kilibik kirpinti Kiyasettin, Kirimli kilkuyruk kitmiri kikir kikir kikirdatarak küskütük küçümen küfeci külhaniyle külüstür Kürsati külünklü küngür üstüne küttedek devirdi.
Kirikhandaki kirikçi kirçil kargin kirgin kirikçisi kirmizi kirda kikir kikir kikirdayarak Kirimli kikirdakçinin kizil kirlangiçlarini kisin kirlarda Kirgizli kirpintici kirisik Kirimtovun kirikkiraklariyla besliyormus.
(k-o-ö) Koca kokoz kokainman kokorozlana kokorozlana Kazablankali kozmonota kök, kok, köken, kokot, kök sökmek, kokoreç, kökmantar, köknar, köçekçe, körkandil, krematoryum, kösnüklük ne demek diye sormus.
(y) Yalancioglu yalincik yayladiginin yahnisini yagsiz yiyebilirse de yayladiginin yagli yogurdundan, Yüksekovanin yusyumru yumurta yumurtlayan tavuklarindan, bir de yörük ayraniyla yufkasindan asla vazgeçemez.
(g) Güneyli girgin gammaz Galip Gavurdaginda güpegündüz galeyana gelmis de Gülgiloglu Gaziantepli gazup gazinocuyu Gölköylü gitaristle birlikte Gümüshaneye göndermis. Geçen gece Gemerekten Gedize gelen Gebzeli gezginci gizemcilerden gitarist general Genzel, gençlere, gerçekdisilikla gerçeklik disi iliskiler arasinda ne gibi bir geçerlilik gerçekligi oldugunu sordu.
(k, g) Galata kulesi kapisi karsisindaki kuru kahvecinin gigisi çikik, disi kirik, kurbaga kafali, karakoncolos kalfasi Hakki karisikliga getirip kahveye kavruk kakule kirigi katti.
(h) Hahamhanede hahambasi hahami homur homur homurdanir görûnce, hemencecik heyecanlandi, hizlandi, hosnutsuz hirçin halhallarla halkalari, halatlari hallaçlara verdi.
(b- p- d-y) Bati tepede tahta depo dibinde beytutet eden pullu dede tekkesinden matrut bitli Vedat, dar derede tatli duttan dürülü pide yutup pösteki dide dide dört ayda dört türlü derde tutuldu.
(b-p)Bir pirinci birinci bulusta bir inci gibi birbirlerine baglayip Perlepe berberi bastibacak Bedri ile beraber Bursa bagrina parasiz giden bu paytak budala, basasi topal Badiden biberli bir papara yedi.
(b-d) Baldiran dallari ballandirmali mi, ballandirilmamali mi? Sonra o bala daldirilan baldiran dallari dallandirilmali mi, balli dalla dallandirilmamalimi?
(t-d) Titiz, temiz, tendürüst dadim; tadini tattigi tere demetini dide dide dagitti da hiddetinden hem dut dalinda takili duran dirilti düdügünü öttürdü, hem de didine didine dedim dedi, dedim dedi dedi durdu.
(t-ç-s) : Ûstü üç tasli taç sapli üç tunç tasi çaldiran mi çabuk çildirir, yoksa iç içe yüz ton saç kapli çani kaldiran mi çabuk çildirir? Üç tunç tas has kayisi hosafi.
(t-k) AI bu takatukalari takatukaciya takatukalatmaya götür. Takatukaci takatukalari takatukalamam derse, takatukacidan takatukalari takatukalatmadan al gel.
(l-d-n) Elalem bir aladana aldi aladanalandi da biz bir aladana alip aladanalanamadik.
(k-r) : Kirk kirik küp, kirkinin da kulpu kirik kara küp.
(k-r-d) A be kuru dayi, ne kuru sari dari bu dari a be kuru dayi?
(b-m-s) : Ibisle memis mahkemeye gitmis, mahkemelesmis mi, mahkemelesmemis mi?
(d-l-t-r-k) Su karsida bir dal, dalda bir kartal; dal sarkar, kartal kalkar; kartal kalkar, dal sarkar. Dal kalkar, kartal sarkar, kantar tartar. Su karsidaki kara kuru kavak, karardin mi ey kara kuru kavak, sarardin mi ey kara kuru kavak!
(s-k) Bu yogurdu sarmisaklasak da mi saklasak, sarmisaklamasak da mi saklasak.
(m-y-l) Bu yogurdu mayalamali da mi saklamali, mayalamamali da mi saklamali?
(b-s-z) Sizin damda var bes boz basli bes boz ördek, bizim damda var bes boz basli bes boz ördek. Sizin damdaki bes boz basli bes boz ördek, bizim damdaki bes boz basli bes boz ördege : siz de bizcileyin bes boz basli bes boz ördek misiniz demis.
(d-p-k) Degirmene girdi köpek, degirmenci çaldi kötek; hem kepek yedi köpek, hem kötek yedi köpek.

VURGU
Konusma sirasinda kelimelerin tüm heceleri ayni tonda ve ayni vurgu ile okunmaz. Tüm dillerde kelimelerin farkli hecelerine vurgu yapilir ve bu vurgular konusmanin dogalligini olustururlar. Tek düze ve tek tonda çikan bir konusma akisini düsünün. Bilgisayar makinelerine okutulan konusma metinlerini dinlemisseniz bu vurgu monotonlugunu açik bir sekilde gözlemlemissinizdir. Her dilde kelimelere yapilan vurgu yerleri degisebilir. Burada Türkçede vurgularin yerleri konusunda bize yardimci olacak bazi kurallari aktariyoruz:
1. Her kelimenin bir hecesi üzerinde mutlaka ses baskisi (vurgu) vardir. Örnegin “heyecan” kelimesinde vurgu son hecededir.
2. Türkçede kural olarak vurgular son hece üzerindedir. Istisnalar hariç kelimeye ekleme yapildikça vurgu son heceye dogru kayar.
hece-- heceler-- hecelerde -- hecelerdeki
3. Bazen vurgu sondan önceki hecelerden birine yapilir. Bu tür istisna durumlari asagida gösterelim:
--Ilk heceye: Il, bölge, semt adlari
Il: Ankara, Samsun, Erzurum, Izmir, Konya, Rize, Urfa, Paris, Sofya, Moskova
Bölge: Akdeniz, Marmara, Ege, Karadeniz
Semt: Dikmen, Çankaya, Etlik, Bahçecik, Topkapi
--Ortadaki hecelerden birine: Il, bölge, semt adlari
Erzincan, Edirne, Trabzon, Sakarya, Denizli, Anadolu, Keçiören, Dusambe,
--Zarf ve baglaçlarda ilk heceye:
Niçin, ancak, önce, sonra, ayrica, yalniz, belki, henüz, ansizin, nasil, hangi
--Türkçe kelimelerin aldigi bazi ekler vurguyu bir önceki heceye kaydirir. Bu ekler: “ ce, le, me/ma, se/sa, im/sin”
“Sence, benimle, okuma, yazdirma, giderse, bilirsin”
4. Dilimizde bulunan Arapça- Farsça kökenli bazi kelimelerde uzun heceler vardir. Uzun seslerde istisna bir durum, vurgu uzatilan hece üzerinde görünür. Bu kelimeleri ögrenmek gerekiyor. Bu uzatmalar kelimelerin basinda, ortasinda veya sonunda olabilir. Bu kelimeler için genel bir kural yoktur. her birinin kendine özel bir vurgusu bulunur. Bu kelimelerin uzatilan hecelerinin yerine göre vurgu basta, ortada veya sonda bulunur.
Vurgu basta: kâtil, câhil, sâmi
Vurgu ortada: teâmül, mukâbil, hazîne, mücâdele,
Vurgu sonda: Ziyâ, katî, denî, zekî, hafî,
5. Türkçede “g” her zaman, “y” ise bazi durumlarda vurguya benzer bir degisim olusturur. “G” ünsüzü bulundugu hecede kendinden önce gelen ünlünün uzatilmasina yol açar. Ayni uzatma durumu “y” için de geçerlidir. Söz konusu uzatma seslendirmede vurgu gibi yansimaktadir.(yan yana iki ünlü uzatmayi belirtmek için kullanilmistir.)
“G” ünsüzü ile: yagmur= yaamur, ögretmen=ööretmen, ögle=ööle, agabey=aabey, kogmak=koomak
“Y” ünsüzü ile: böyle=bööle, söylemek=Söölemek, öyle=ööle
6. Sert ve gürültülü çikan bazi ünsüzler vurguyu bulunduklari heceye tasirlar. Bunun için söz konusu ünsüzün hecenin son harfi olmasi gerekir. Bu ünsüzler “ç, k, p, r, s, z”
kaçtim, yokmus, sapti, ordu, sasti, ezdi
7. Abarti amaciyla kullanilan bazi heceler vurguyu kendi üzerlerine alirlar.
simsiki, koskoca, büsbüyük, büsbütün, bambaska, binbir
ALISTIRMA: VURGU
1.Asagidaki siirde kelimeler üzerindeki vurgulu heceler alti çizili -veya koyu olarak- olarak gösterilmistir. Bu vurgularin özellikleri üzerinde çalisin ve ardindan dogru vurgulari yaparak metni okuyun.
HAYALIYLE CENNET OLDU BU BATAK
1)
Bir izdirap verdin bana
Iç dedin
Gözlerimden yudum yudum içmisim
Daracik dünyaya saçilmis kalbim
Saçlarimdan püfür püfür dumanlar
Tutam tutam, avuç avuç saçlarim    2)
Bir dag yaptin yollarimda
Geç dedin
Tepe taklak, bas üstünde geçmisim
Zulüm kustu zalim mahluklar bana
Yüregim kan, cigerim alev alev
Parça parça, bölük pörçük yüregim
3)
Duygulari tek tek dizdin yoluma
Seç dedin
Içlerinde sevgi vardi, kin vardi
Kan doldu gözlerim, kin doldu
Sevsem ates, sevmesem bin bir ates
Ezdi beni, yikti beni asklarim    4)
Ümitleri kapattin simsikiya
Suç dedin
Daglar ördün aramiza, diken diktin
Delinmez dag parçalari, asilmaz bu yol
Ayaklarim delik desik, kucagimda daglarim
Yapayalniz, hüngür hüngür aglarim
5)
Lanet ettim bu karanlik döngüye
Çik dedim
Iç döngüler batak gibi, çikilmaz
Al ellerim...Al kan olmus yüregim
Bana beni bilen tek Rabbim yeter
Hayaliyle cennet oldu bu batak
Rahmetinde simsicacik ellerim
Muhammed Bozdag  












DURAK
Söz söylemenin dogalligi çerçevesinde soluk alma ve duraklama yapilir. Soluksuz ve duraklamasiz bir konusma monoton oldugu kadar anlasilabilme eksikligi de dogurur. Metinlerin her bölümü, her ibare kendi içinde bir anlam bütünlügü tasir. bu anlam bütünlüklerinin açikça birbirinden ayrilmalari ve birbirleriyle iliskilendirilmeleri gerekir.
Okudugumuz metinlerde durak yerleri çesitli noktalama isaretleriyle gösterilir. Anlam bloklari “.”, “,”, “;”, “:”, “-”, “( )”, gibi isaretlerle gösterilirler. Bazi metinlerde noktalama isaretleri soluk alma ve duraklama için yeterli olabilir. ancak genellikle konusma dili ile yazi dili arasinda belirgin farklar vardir. Yazi dilindeki duraklarin konusma dilinde aynen kullanilmasi anlasilabilirligi zedeleyebilecegi gibi pratik olarak da bu mümkün olamayabilir. Su halde konusma sirasinda metin akisina göre duraklar olusturmak zorundayiz. Bu duraklar
a) Çok kisa olabilir. Yapilan sadece duraklamadir. Soluk almiyorsunuz, çok kisa durakliyorsunuz. “Sorun var, ama çözüm de var.” cümlesinde virgül isaretinden sonra duraklama yapilmasi gerekir. Ama bu duraklama o kadar kisadir ki nefes almaya imkan tanimaz.
b) Biraz uzunca olabilir. Bu duraklamalarda soluma yapilmaktadir. Örnegin: “Biz kendimizi basarili olmaya, engellerimizi asmaya adadik. Tüm gücümüzle büyük gelecegimiz için çalismaya devam edecegiz.” Burada iki cümle arasindaki durak biraz uzunca olan ve soluk alinan duraktir.
c) Soluma mümkün oldugu kadar gürültüsüz olmalidir. Eger nefesinizi tüketirseniz ani ve gürültülü solumak zorunda kalirsiniz. Özellikle mikrofon karsisinda konustugunuzda solumanizin tüm gürültüsü dinleyiciler tarafindan algilanir. Soluma gürültüsü dinleyicilerinizi rahatsiz eder, konusmanizi sevimsizlestirir. Solumanin gürültüsüz olmasini saglamak için gerekli her imkani kullanarak mümkün oldugu kadar sik ve küçük hacimli solumalar yapmamiz gerekir.
Iki önemli terimi iyi anlamaliyiz:
Durak: Sadece durdugumuz, soluma yapmadigimiz kisa aralardir.
Durak ve Soluk: Hem durdugumuz hem de soludugumuz biraz daha uzunca olan bir aradir.

Asagida konusma esnasinda yapacagimiz soluk noktalamalarina iliskin kurallari veriyoruz:

1. Durak ve solugun mutlaka gerekli oldugu durumlar:
a)Her paragraf arasinda, bölüm baslarinda sonlarinda, bölümler arasinda.
b)Tirnak içinde yazilan baskasina ait olan sözlerden önce ve sonra
Örnek: “Bana geldi, ---- “kendimi çalismaya adadim.”---- dedi.
c)Herhangi bir sorudan sonra veya cevaptan sonra
Örnek: Niçin daha çok çalismayalim?---- Istersek bunu basarabilecegimizi biliyoruz.
Örnek: Çocuk zeki miydi dersiniz?---- Evet çocuk zekiydi.----Bunu biliyoruz.

2. Durak ve solugun sart olmadigi ancak mümkün oldugu durumlar:
a) Çok kisa olmayan cümlelerin noktalarinda:
Insanlar heyecanla kosusturuyorlardi.-- Bir yardimci ariyorlardi.
b) : ve ; isaretlerinden sonra
Örnek: Iki tür tembellik vardir:-- Bedensel tembellik ve zihinsel tembellik.
Örnek: Orada hayvanlari görüyordum;-- kuslar uçuyordu, tavsanlar zipliyordu, çekirgeler ötüyordu.
c)Iki kisa cümle “ve” ile baglanirsa, “ve” den önce.
Örnek: Bütün gücüyle direnerek ayaga kalkmaya çalisti --ve sonunda ayaga kalkip yürümeyi basardi.
d)Cümle basinda geçen bütün yön kelimelerinden sonra
“esasen, evvela, bana göre, o halde, çünkü, dolaysiyla, birinci olarak...”
Aslinda, --ben de böyle güzel tablolar çizebilirdim.
O halde,-- neden üzerinize düseni yapmiyorsunuz?

3. Asagidaki durumlarda sadece durak noktalamasi yapilmalidir. Soluk alinmaz.
a) Cümle uzunsa özneden sonra
Örnek:Okulumuz--günesli günlerde üzerinde yürümekten zevk duyacaginiz genis bir yolun öteki ucunda bulunuyor.
b)Tekrarlanan seylerin ilkinden önce
Örnek:Yildizlarin-- Ayin, Günesin hep ayni mesaji verdigini görüyorum.
c)Zitliklari ayirmak için
Örnek:Okudugu roman degil-- hikaye kitabi.
d)Parantez veya iki virgül arasindan önce ve sonra
Örnek: Bana gelip, --güya üzüldügünü hissettirerek,-- özür diledi.
Elleriyle tanimaya çalisirken-- (gözleri görmüyor)-- bunun bir vazo oldugunu anladi.

4. Asagidaki durumlarda sadece durak noktalamasi yapilmasi mümkündür.
a)ayni anlami tasiyan art arda kelimeleri birbirinden ayirmak için
b)Bir kelimeyi digerinden ayirmakta yarar varsa

ALISTIRMA: DURAK
1. Asagidaki metinde  isaretiyle   isaretiyle, durak ve soluma noktalari da durak noktalari  gösterilmistir. Bu isaretleri dikkate almak suretiyle metni okuyun.

DÜNYA-INSAN KOVALAMACASI
 bazen insanlari hayattanDünya,   Yasamaya küsmüs bir yigin insan   derin istiraplara bogar. biktirir,    vardir çevremizde.
 Kötü   Gülemezler. Yüzleri soluktur onlarin.   çevrelerine yansittiklari “gülümseyislerinin” altindagörünmemek için   Ve dertleri   ) gözlerinden aci istiraplar dökülür.   (nefesiniz yetmezse  iç dünyalari kar Dis yüzlerinin duraganliginin aksine  kendi içlerindedir.   bitmek bilmez firtinalarla ve çamur yigintilari arasinda eziktir;     anaforlarla döner dururlar. savrulurlar,
Dünyaya uzattiklari elleri  Ruhlarinin daglar altinda ezilmisligini görmeye  koparilmistir.    dayanamazsiniz .
 kendi elleriyle yüklendigi bu InsanSuphanallah...     dayanikli mi yaratilmis?.. kadar agirliklari çekebilecek kadar
Geçenlerde Inebolunun fedakar insanlarindan muhterem Rasim Süravin huzur  güzel bir söz nakletti:  Büyük bir insandan   verici ögütlerini dinledim.     Dünya benim pesimden geldi.”  “Dünyanin pesinden gitmedim.  
Dünya,  )   (nefesiniz yetmezse pesinden kosmayanlarin pesinden kosarmis;   Su dünyaya ve hayata küsen  pesinden kosanlari da süründürürmüs ardindan.   farkinda olmadan “dünya” ve “dünyaliklar” pesinde kosan insanlarinsanlar   olmasin...
 dünyayi bir ellerinden gelseDünyayi elde edemeyenler  Yaraticina ancak baskalarina degil  Halbuki   kasik suda bogmak isterler.   ezer.  esir gibi kullanir,  Dünyaya kul olani dakul olana esir olur dünya.
 “Sen dünyada sanki garip imissin  Ne güzel söylemis peygamber(asm):   Su dünyanin çirkin yüzü  veya yolcu imissin gibi bir halde bulun.”   Leylanin kapali gözlerle  Mecnun,   kalplerden sökülüp atilabilseydi.   sevilmeye layik olanlar Gerçekte  pesinden kosmayi birakabilseydi.   Sevilmeye   yaraticilarina feda edenlerdir. kalplerinin bir yarisini önce   Dünyayi terk   çirpinir dünya. layik olabilenin sevgisini kazanmak için  suskunlasir,  gözyasi döker, eden böyle bir sevgilinin ardindan da  gariplesir.
 ebedi mekanina dogruGarip oldugunu bilen yolcunun kalbi   “Nereye gittigini bilen   Jordanin dedigi gibi O zaman   ilerler.     dünya bir yana çekilir.” kisiye yol vermek için
Ya yasamaya küsmüs,     Inleyisleri aci verici.    soluk yüzlü insanlar... gülemeyen  zorla,  garip bir yolcu olmayi kabullenmeyislerine karsilikGönülleriyle   iskenceyle gariplestiriliyorlar.
 dünyanin pesindenBu zamanda    çok büyük.  “Insan ruhundan dünyaya açilan menfezler”   gitmemek zor.     topyekün “dünyevilige” tasiyor insanlari. Akintisina kapinilan sel,
 Dünya   “Dünyanin pesinde gitmedim.   Çare yine insanlarda gizli.   kalbin Dünyanin pesinden gitmek   Sözünde gizli. benim pesimden geldi.”   Dünyanin pesinden gitmemek   ve içindekilere çevrilmesidir. önce dünyaya  ) “dagdaki bir magaraya   (nefesiniz yetmezseya da dünyadan kaçmak sözüyle    Magara da dünyadandir.    kastetmiyoruz. siginip yasamayi”
 ve Ona tüm ruhuyla Yaraticisina açilanDünyanin çirkinliklerinden kaçan,   elbette dünya ve içindekileri de sever.  Allahi seven  siginan kimsedir.     dünyanin da sevgilisi olur.  Allahin sevgisine kavusan  Çünkü  
 soluk yüzlü bir hayata küsmüs,  Gülemeyen,   Böylesi zor mu geliyor?   ) ruhlari daglar altinda ezmek,    (nefesiniz yetmezse insan olmak,   yas tutmasini seven Biz nedense   daha mi kolay? kalpleri ihanetlere açmak  Muhammed Bozdag   ikincisini seçiyoruz.  Çogu zaman  bir milletiz.  (eski bir denemeden alinti)

2. Benzeri okumalari bulabildiginiz herhangi bir metinde sik sik uygulayiniz. Önce durak ve soluk noktalarini tespit çalismasi yapiniz. Bu noktalari fark ettikçe uygulama yaparak yeteneginizi gelistiriniz.

ULAMA
Diksiyonun özelliklerinden biri de “ulama”dir. Genel olarak tanimlarsak bir kelimenin sonundaki sessiz harfin ardindan gelen kelimenin sesli harfle birlestirilerek seslendirilmesine ulama diyoruz. Ulama söz akisina pürüzsüzlük ve tatlilik verir. Uygun ulama ile yapilan konusmalarda veya seslendirmelerde ses bir nehrin akisi gibi sakin ve düzenli olarak ilerler. Türkçede yer alan ulama özelliklerini asagida anlatalim:

1.Sessiz harfle biten bir kelimenin son harfi sesli harfle baslayan yanindaki kelimenin ilk harfiyle birlesir.
Yazida    Konusmada
Ak--sam-- ol--du.    Ak--sa--mol--du.
E--lim--den-- al--di.    E--lim-de--nal--di.

2. Orijinal yapilarinda “b,c,d,g” harfleriyle biten kelimeler vardir. Bunlar yalin kaldiklarinda “p, ç, t, k”ya dönüsürler. Yazi dilinde sonlarina ek aldiklarinda yumusak konumlarina dönerler. Örnegin Arapça orijiniyle “kitab” Türkçede “kitap” seklinde yazilir. Ancak yayina ek aldiginda “kitabim” örneginde oldugu gibi “p”, “b”ye dönüsür. Konusma dilinde ise ulama bu kurala paralel olarak ayni kelimeyi bir sonraki kelime ile iliskilendirir. Yazi dilinde sert olan harf ulama ile yumusar.
(Orijinali) Yazi Dilinde Ifadesi     Konusma Dilinde Ifadesi
(Mahmud) Mah--mut ev--len--di.    Mah-mu--dev--len--di.
(Mesud) Mes--ut ol--du.    Me--su-dol-du.
(Kitab) Ki--tap al--di.    Ki--ta--bal--di.

3. Türkçede kelime sonundaki “k” ünsüzünü, “h” ünsüzü ile baslayan bir kelimenin izlemesi durumunda “h” ünsüzü düser. Iki kelime birbirine baglanir.
Yazi Dilinde    Konusma dilinde
Ye--mek ha--ne    Ye--me--ka--ne
E--rik ho--sa--fi    E--ri--ko--sa--fi
4.Eger kelimeler arasinda durak olursa, kurala uygun olsa da ulama yapilmaz.
Yazi Dilinde    Konusma dilinde
Istiyorum, onu görecegim    Istiyorum, onu görecegim
Kosustururken, okulu unuttu    Kosustururken, okulu unuttu.

5: Bazi durumlarda Iki ayri kelimenin tek heceli olan ilkinde bir ünlü düser ve iki kelime birlesir.
Yazi Dilinde    Konusma dilinde
Ne i--çin    Ni-çin
Ne a--sil    Na-sil
Ne ol--du    Nol-du

ALISTIRMA: ULAMA
1.Asagidaki siirde ulama noktalari altlari çizilmek suretiyle gösterilmistir. Önce bu isaretlerin hangi ulama kuralindan kaynaklandigi üzerinde çalisiniz. Ardindan bu isaretlere dikkat ederek metni gerekli ulamalari yaparak okuyunuz.

DARACIK MENZILIMDE BIR AGACIM VARDI
1)
Daracik bir menzil burasi,
Bir avuç kadar dar
Agaç ol, konusurum, duy beni yeter
Ayri dünyamizda olsun, duyarim seni
Yürek olsun sende, sevgi olsun
Olsun, yesillik yesersin yerinde
Sen sen ol agacim, tüm dünya kadar    2)
El pençeyim, mahzunum bugün
Beklesen ruhlarimizda dolasan asirlarin Rüzgarinda
Dans ederken engin eglencelerinde sen
Mahsunum, dostsuzum, yalnizim
Evladim bile unuttu beni, daglarim unuttu
Kokularini paylastigim çiçekler simdi
Ve varligimi paylastigim fani “sevdigim”
Simdi senin gögsünde senligi hayatin
Bagrindaki kuslardan biri de ben degilim
3)
Benim selvimi özlüyorum simdi
Basimi oksayan bir sefkat eli vardi
Dünyayi görürken gözlerim
Gögsünün sicakliginda kaybettigim
Simdi basim senin kollarinda selvim
Senin dallarinda ellerim     4)
Saçlar yemyesil de olurmus
Çiçege dönermis dudaklar
Emanet bedenimi özlüyorum simdi
Bahçendeki çiçeklerde kendimi ariyorum
Yaprak yaprak inleyislerini duyuyorum
Bir zikir günü ki bugün gecemi kaplar
Fani agacim basucumda, sevdigim agacim
Bugünkü günüm bir gün senin de gecene dolar
Sendeki emaneti de teslim alir topragin
5)
Bir gün seninle de kavusacagiz
Kana yaprak kemige odun
Bedenimiz eriyip gitmis olacak
Ikimizin agaci dogacak yeniden
Çürümezse benim bir mezar basligim
Senden bir kaç odun parçasi
Ve benden bir kaç kemik kalacak
Ve eger senin de bir ruhun olursa
Bahçemiz ikimizin olacak    6)
Simdi Bakiyi özlüyoruz birlikte
Fenadan bekaya seyahatin hayalleri
Bu bir avuç, bu daracik menzilde
Tek tesellimiz bizim simdi
Muhammed Bozdag


2. Asagidaki metinde ulama noktalarini tespit ederek çiziniz. Ardindan ulamalara dikkat ederek okuyunuz:

KALIPLAR
Insanlar kendilerine kisilikleri için çizdikleri zihinsel kaliplarin disina çikamazlar. Bizler çözümü defalarca duydugumuz halde kendimizi oturttugumuz dar çerçeveden çikis için gayret göstermeyen garip insanlariz.
Hayatin bazi insanlara “tesadüfen basarma, yükselme, zengin olma vs.” Sansi tanidigini zannedenimiz çoktur. Bir çogumuz müzisyenlerin, yazarlarin, sairlerin, para babalarinin bu isi anne karninda kendilerine verilen kabiliyetlerle gerçeklestirdiklerini saniriz. Bu inanca göre bazilarinin ne maharetli anneleri varmis. Bu yanlis zanlari kabul etmeyen bir çok insan bile farkinda olmadan ayni kaliplarla kendisini kilitlemistir.
En meshur zenginlerin bir zamanlar simit sattiklarini, ayakkabi boyaciligi bile yaptiklarini ögrenince sasiririz. Bir çok yazarin vaktiyle kalemi bile tutamamalarina inanamayiz. Neden bazi insanlar bazilari arasinda siyriliverir veya “sivriliverirler.”
Adaletli ve sefkatli Yaratici, Normal sartlar altinda dogan her insani her türlü basariya ulasabilmelerine imkan taniyan bir potansiyelle dünyaya göndermistir. Ancak dünyaya geldikten sonra sinirliliklar baslatilir. Anne-babasi veya çevresi tarafindan asagilanan bir çocuk etrafinda kaliplar baslamistir. Daha sonra insan “var oldugunu” hissettirmek amaciyla çirpinmaya baslar. Bakkaldan getirilen bir ekmek, ilk karne notlari, takdim edilen bir çiçek, içinde bu amaci gizli tutar.
Oysa bazi insanlar “bu olmamis”, “sen bunu basaramazsin” demekten çekinmezler. Bizler de çogu zaman sözleriyle cinayet isleyen, kabiliyetleri körelten; basarisizlik, çekingenlik, korkaklik imaji olusturan insanlardaniz ne yazik ki... Yas tutmayi sevdigimiz kadar, elestirmeyi, olumsuzluklari ileri sürerek karanlik bir zihinsel tablo olusturmayi seviyoruz.
Merhum Z. Gündüzalpin “Insan ne düsünüyorsa odur.” Dedigini çok duyduk. Anthony Robbins Sinirsiz Güç kitabinda insanlarin hayal kurarken ve düsünürken kullandiklari “olumsuzluk” imajlarini en kötü engel olarak görür.
Her büyük basari bazen yüzlerce basarisizligin arkasinda parildar. Oysa eski bir Rus imparatoru “Yenile yenile yenmeyi ögrendigini “ söyler. Insan her tesebbüsünde hedefine ulasamadiginda bunu basarisizlik olarak görürse bulundugu noktada çakilir. Oysa durumu yeniden inceleyen insan için her basarisizlik basariya bir adim daha yaklasmanin isaretidir. Ani yükselislerin ise gerçek basariyla iliskisi yoktur. Bir balon gibi patlar ve söner.
Hayalimizde yasadigimiz iç konusmalarin fiillerimizde olusturdugu sinirlara bakiniz: “Zengin olmak mi? Bu is için büyük sermaye lazim. Yazar olmak mi? Konusmasini bile bilmiyorum; annemin karninda böyle bir sey ögrenmedim. Meydanlara çikip benim isçim,benim köylüm diye konusmak mi? Ben Süleyman degilim.”
Sevgili kardesim... Ya siz ne siniz? Erkek ve kadin arasindaki küçük bir farktan baska kimin beyni kimin beyninden küçük veya büyük. Kaderin sahibi kimseyi basarisizliga zorla mahkum etmemistir. Ortamin sürükleyisine kendimizi kaptirdigimizda “Ortam sürükleniyorsa sürünmekten baska yapacagimiz hiç bir sey yoktur.” Ne yazik ki en çok ihmal ettigimiz görevlerimizden biri dinimizin ilk emridir. Az okuyoruz veya hiç okumuyoruz.
Basarili bir insanlar topluluguna takilip basariya uçmuyorsak basarinin dinamiklerini incelemeliyiz. Basaranlarin hayati ve yaptiklari bu konuda bize yol gösterecek en açik isiktir. Baska türlü bizi pasifize eden kendi kaliplarimizdan kurtulamayacagiz. Fitrat kanunlarinin isleyisini bilmek zorundayiz. Muhammed Bozdag
3.Durak, ulama ve vurgu bölümlerinde geçen tüm yazi ve siirleri her üç diksiyon kuralina dikkat ederek okuyunuz. Önce vurguya, ardindan, duraklamaya, ardindan ulamaya ve son olarak da her üç temel kurala dikkat ederek okuyun. Okumada devam ettikçe nasil da en güzel seslendirmeyi yapabildiginizi heyecanla göreceksiniz. Sizin seveceginiz sesinizi, baskalarinin da seveceginden emin olunuz.

YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR.